İdrar Kaçırma Ameliyatları
Kadınlarda idrar kaçırma
İdrar kaçırma (üriner inkontinans) uygun yer ve zamanda olmadığımız bir durumda idrarın istemsiz olarak idrar kanalından akmasıdır. İdrar kaçırma toplumda çok sık görülmektedir. Kadınlarda erkeklerden daha sık görülür ve yaklaşık her 3-4 kadından birini etkiler. İdrar kaçırma görülme sıklığı yaşla birlikte artmaktadır. Hatta 70 yaş üstü kadınlarda bu oran %40 civarındadır. Günümüzde artan yaşam süreleri ile birlikte belli ki idrar kaçırma toplumun hayat kalitesini azaltan önemli nedenlerden biri olacaktır.
Menopoz sonrası sıklığı artan idrar kaçırma, kadınlar için ciddi sosyal problemler oluşturur. İdrar kaçırma korkusu, kadınların su içmekten korkmasına, evden dışarı çıkmaya çekinmesine ya da toplum içerisinde yapılan aktivitelere katılmasına engel olabilir.
. Hastalar bazen idrar kaçırmayı yaşlanmanın doğal bir süreci olarak kabul ederek tıbbi yardım aramaz, bazen de sorunlarını utandıkları için anlatmaya çekinirler. Bundan dolayı toplumda idrar kaçırma nedeniyle yardım arayanların oranı, görülme sıklığından çok daha azdır. Aslında idrar kaçırmanın mutlaka bir tedavisi olduğunu ve şikayetlerinin ya tamamen geçeceğini ya da çok azalacağını bilmeliler. Hayat kalitelerini azaltan bu sorunla beraber yaşamak zorunda değiller.
İdrar kaçırmanın çok çeşitli sebepleri arasında en sık görülen tipi, STRES tipi dediğimiz öksürmekle, ağır bir şey kaldırmakla veya hareketle oluşan idrar kaçırmadır. İdrar kaçırma bazen idrar yolları enfeksiyonu gibi altta yatan basit bir hastalıktan kaynaklanabilir. Böyle durumlarda enfeksiyonun tespit edilip tedavi edilmesiyle idrar kaçırma da sona erer. Fakat bazı idrar kaçırma tiplerinde sorun kaslarda ve sinirlerde olabilir. İdrar kaçırma nörolojik veya metabolik önemli bir hastalığında habercisi olabilir (multiple skleroziis, parkinson, diabet gibi hastalıkların ilk belirtisi idrar kaçırma olabilir). Yapılacak ayrıntılı bir muayene, birkaç tahlil ve görüntüleme yöntemiyle idrar kaçırma tipi tespit edilerek, uygun tedaviye geçilir.
İdrar kaçırma tipleri nelerdir?
- Stres tipi idrar kaçırma: Kadınlarda en sık gözlenen idrar kaçırma problemidir. Bu tip idrar kaçırma; öksürme, hapşırma, gülme, ani hareket etme, ağır bir şey kaldırma veya cinsel ilişki sırasında gerçekleşir. Buradaki STRES TİPİ, karın içi basıncındaki değişmeyi ifade eder ve tüm bu durumlarda karın içi basınç artar. Stres tipi idrar kaçırması, mesanenin hemen çıkışında olan ve idrar tutmamızı sağlayan SFİNKTER kasının görevini tam olarak yapamaması sonucunda oluşur. En büyük risk faktörleri zor ve çok doğum yapmaktır. Menopoz, ileri yaş, sigara kullanmak, kronik öksürük, kabızlık ve vücut kitle indeksinin yüksek olması(obesite) da bu tip idrar kaçırmada diğer risk faktörlerini oluşturur.
- Sıkışma tipi idrar kaçırma: Bu tip inkontinans, aşırı aktif mesane ile beraber olabilir ve idrar torbası(mesane) tam dolu olmasa bile hastada bir anda sıkışma yaşanır. Bu tip kaçırmada kuvvetli idrar yapma isteği ile beraber idrar kaçırma görülür. Hasta “idrarımı tuvalete yetişemeden kaçırıyorum” diye ifade eder. Sebebi mesane kaslarının istemsiz bir şekilde idrar kaçırmaya neden olacak kadar kasılmasıdır.
- Fonksiyonel inkontinans: Bu kaçırmanın nedeni hastanın fiziksel bir durumu (diz artiriti, kalça veya bacak protezi) nedeniyle tuvalete giderken idrarını tutamamasıdır.
- Taşma tipi inkontinans: Mesanedeki doluluğun hissedilmemesi ve aşırı dolması nedeniyle taşma şeklinde olan idrar kaçırılmasıdır. Bu durumla beraber hastada böbrek yetmezliği de görülebilir.
- Total inkontinans: Gece ve gündüz sürekli idrar kaçırılma vardır. Bazı ameliyatlardan (kadın hastalıkları ve kanser ameliyatları) ve ışın tedavisinden (radyoterapi) sonra gelişirse mesanenin delindiğinden(fistül oluşumu) şüphelenilir.
- Karışık tip inkontinans: Sıkışma ve stres tipi idrar kaçırma sorunun bir arada gözlenmesidir.
İdrar kaçırma da nasıl tanı konulur?
İdrar kaçırma şikayeti ile gelen bir hastada, beraberinde sıkça görüldüğü için öncelikle genital organlarda vajinal bir sarkma olup olmadığı vajinal muayene ile değerlendirilir. Özellikle çok sayıda vajinal doğum yapan kadınlarda rahimde ve vajina duvarlarında sarkmalar olabilir. Genital muayene sonrası tam idrar tahlili ve ultrasonografi istenir. Eğer idrar kaçırma için cerrahi müdahale gerekirse aynı seansta rahim, idrar torbası ve rektum (kalın barsak) sarkmaları da düzeltilebilir.
Cerrahi müdahale her idrar kaçırma tedavisine uygulanabilir mi?
İdrar kaçırmanın tedavisi, altta yatan etkenlere ve idrar kaçırmanın tipine bağlı olarak değişir. Sıkışma tipi kaçırmada öncelikli tedavi, hayat tarzı değişiklikleri ve ilaçlar iken, stres tipinde ise cerrahi tedavi öncesi ilaçlar ve kegel egzersizleri denenebilir. Öksürme, hapşırma ve ani hareketle olan stres tipi idrar kaçırmada ilaçlar ve kegel egzersizleri sürekli uygulama gerektirdiğinden bunları bırakmak hastalığında geri gelmesine neden olacaktır. Bu nedenle STRES TİP idrar kaçırmada KESİN TEDAVİ AMELİYATTIR. İdrar kaçırmanın cerrahi tedavisinde en sık kullanılan güvenilirliği ve başarısı kanıtlanmış iki ameliyat türü; TVT (transvaginal tape uygulaması) ve TOT (transobturator tape uygulaması) ameliyatlarıdır. Sıkışma tipi kaçırmalarda ilaç tedavileri başarısız olursa mesane içine BOTOKS uygulaması yapılabilir. Etkinliği yüksek olan bu tedavinin ortalama 8-9 ay civarında tekrarlanması uygundur.
TVT ve TOT orta-üretral askı ameliyatlarıdır. Bu ameliyatlarda özel bir maddeden yapılan örgü şerit şeklindeki bir bant (meş) vajinal bölgeden mesaneden çıkan idrar yolunun altına yerleştirilir ve bir askı gibi burayı destekler.
İdrar Kaçırma Ameliyatı: (TOT)
TVT ve TOT operasyonları SPİNAL veya GENEL anestezi altında yapılır. Vajinaya yapılan yaklaşık 1.5 cm. lik küçük bir kesi ile idrar kanalına ulaşılır ve buraya bir medikal bant yerleştirilir. Bantın iki ucu kasıktan çıkarılarak katlar uygun şekilde kapatılır (TVT ameliyatında ise yine vajinal bölgeden yerleştirilen bantın iki ucu alt karın bölgesinden çıkarılır). Bant vücuttan daha sonra çıkartılmaz, artık vücudun bir parçası haline gelir. Vücudun dışından kesinlikle gözükmez ya da sarkmaz. Hasta bir gün hastanede kalır ve ertesi gün taburcu edilir. İki-üç gün içinde hızlıca iş hayatına dönebilir. Ameliyatın başarısı %95’in üzerindedir , uzun dönemde etkinliği devam eder ve nadiren tekrarlar.
Genel ya da Spinal Anestezi olamayacak hastalarda ise LOKAL anestezi ile MİNİ-SLİNG (Bu ameliyatta vajinal yolla ufak bir kesi den TOT ameliyatındakinden daha küçük bir bant takılır) ya da idrar yolundan madde enjeksiyonları ile kaçırma önlenebilir fakat bu tedavilerin başarıları TOT ameliyatındaki kadar etkili ve uzun süreli değildir.